14 Nisan 2011 Perşembe

Bugünümüzü, yarınlarımızı kendimiz yöneteceğiz!


Sevgili Arkadaşlar,
Muğla ilinde Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu'nun desteklediği bağımsız milletvekili adayıyım.
Adaylığımı destekleyen siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine, bireysel desteklerini ifade eden herkese bana gösterdikleri güven için teşekkür ederim.
Muğla ilinde yaşayan farklı hassasiyetleri olanlar da dahil çok geniş bir kesimin BAĞIMSIZ adayı olarak, Muğla’nın ÖZGÜR SESİ’ni meclise taşımak istiyorum.
Türkiye alternatifsiz değildir. Ne dini temeller üzerinden politika yapanlara, ne de ırkçı politikalara mahkumuz. Bizler her dilden, her inançtan sol-demokratlar; emekten, özgürlüklerden, kalıcı barıştan yana olan güçlerimizi birleştirdik. Emek, Demokrasi ve Özgürlükler Bloğunu oluşturduk. Geldiğimiz bu aşamada dünden daha umutlu, daha kararlıyız.
Daha önce liderlerin iki dudağı arasında belirlenerek seçilenler, Muğlanın sesini meclise değil, partilerinin sesini Muğla’ya taşıdılar.
Muğlalıları vekaletlerini geri almaya çağırıyorum.

Ne için oy veriyoruz?

Barış için, dayanışma için, özgür yaşam için, farklılıklarımıza alan sunmak için, nefes alabilmek, yaşayabilmek için!
Peki şimdiye kadar böyle mi oldu?
Hayır!

Artık, Muğla ‘kıyıları vermeyeceğiz’ söyleminden öteye bir anlam taşımalı! Söylenenler sözde kalmasın; yaşama geçsin diye adayım.
Kadınım. Varım. Hep vardım. Ama artık vereceğiniz temsiliyet hakkını sizlerle birlikte ve sizin için meclise taşıyacağım.
Devleti değil, bireyi ve tüm canlı haklarını temel alan bireyin yanı sıra doğadaki tüm canlıları gözeten sivil bir anayasa istiyoruz.
Bu ülkede –kültürel/etnik kimliğiyle, diniyle, diliyle, özel yaşamındaki tercihleriyle- farklı olan bütün bireylerin ‘anayasal vatandaşlık’ statüsünün teyidini istiyoruz.
Ana dillerimizde eğitim istiyoruz.
Söylemini dayatılan resmi ideolojilerin dışında kurduğu için kimsenin tutuklanmasını istemiyoruz. Yasalarda olan anadilde savunma hakkını uygulamalarda da görmek istiyoruz.
Düşüncelerini ifade ettiği için tek bir kişinin bile mahkeme mahkeme dolaşmasını istemiyoruz.
Her bölgenin birbirinden farklı yaşam biçimlerine saygı gösterilmesini; Muğla’da da yerel yönetimlerin güçlendirilmesini; demokratik özerkliğin inşa edilmesini istiyoruz.
Farklıyız, Anti-militaristiz, vicdani redciyiz diye vatan haini ilan edilmek istemiyoruz.
Azınlığız diye ‘yabancı’ ilan edilmek istemiyoruz.
Kadınız diye cinsel obje olarak algılanmak, tacize, tecavüze uğramak, şiddet görmek, öldürülmek istemiyoruz. Ev içi ve sermayenin kullandığı emeklerimizin karşılığını istiyoruz.
Bütün bunları ve daha çoğunu hem hukuki zeminde hem de uygulamalarda görmek istiyoruz.
Seçim barajı ve ekonomik ambargo ile bizi sıkıştırmak istedikleri köşelere sıkışmayacağız.
Ne Türkiye, ne de bu topraklarda yaşayan halklar sahipsiz değildir. Şimdi bu ülkenin gerçek sahiplerine, Muğla ilinin gerçek sahiplerine, oylarını, kendi seslerini meclise taşımak için kullanmaları çağrısı yapıyorum.

Alanlardayız, sözümüzü söyleyeceğiz.
Sandıktayız ve Mecliste olacağız…
Birlikte yeni bir hukuk oluşturacağız.
Birbirini dinlemenin, anlamanın, barışın dilini birlikte kuracağız.

Biz Halkız!
Bugünümüzü, yarınlarımızı kendimiz yöneteceğiz!

Şehbal Şenyurt
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu
Muğla Bağımısız Milletvekili Adayı

Dirmil, 11.04.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder